İsviçreli araştırmacılar, binin üzerinde evli çiftin verilerini analiz ederek ideal ilişki için bir formül çıkarmaya çalıştı. Aile içindeki uyumun birkaç faktöre bağlı olduğunu düşünüyorlar: yaş farkı, eşlerin eğitim ve zeka seviyeleri. Yapılan araştırmada, erkeğin sevgilisinden 5 yaş büyük olması, kadının ise zihinsel gelişiminde ondan üstün olması gerektiği ortaya çıktı.

Cenevre İşletme Okulu uzmanları, bir kadının kocasından en az yüzde 27 daha zeki olması durumunda, uzun ve mutlu bir evlilik şansının yüzde 20 arttığını iddia ediyor. Bunun sebebi, ilişkideki duygusal arka planın büyük ölçüde kadın tarafından belirlenmesi ve kadının daha yüksek bir zeka seviyesine sahip olması durumunda, çiftin uzlaşma bulmasının ve zorluklarla başa çıkmasının kolaylaşmasıdır. İlginçtir ki, eşin erkekten daha yüksek bir eğitime sahip olması da başarılı bir evlilik olasılığını artırıyor.

Çalışmaya 19-75 yaş aralığındaki 1.074 evli çift katıldı. Bilim insanları, insanların eş seçerken bu tavsiyelere uymaları halinde aile hayatlarının daha istikrarlı ve uyumlu hale geleceğine inanıyor. Oysa gerçek hayat herhangi bir formülden çok daha karmaşıktır ve her birleşim kendi yasalarına sahiptir.

İlişki konularını inceleyen İngiliz yazar Kate Figes de İsviçreli bilim insanlarının görüşünü destekledi. Kadınların ailede olumlu bir atmosfer yaratmada önemli bir rol oynadığına ve zekalarının, onların çatışmaları çözmenin ve duygusal bağları sürdürmenin yollarını bulmalarına olanak tanıdığına inanıyor.

Ancak uzmanların hepsi bu görüşe katılmıyor. Evli çiftlere psikolojik destek sağlayan kuruluşların temsilcileri bu bulguları eleştirdi. Evliliğin başarısının yaş veya zeka farkına değil, eşlerin birbirini anlama, saygı gösterme ve destekleme yeteneğine bağlı olduğuna inanıyorlar.

Dolayısıyla bilim her ne kadar bazı önerilerde bulunsa da her evliliğin iki bireyin biricik birlikteliği olduğunu unutmamalıyız. Karşılıklı anlayış, güven ve uzlaşmaya istekli olmak uzun ve güçlü bir ilişkinin gerçek sırlarıdır.